Bir işletmenin ekonomik verilerini takip edebilmek için bir gelir gider tablosuna sahip olmamız gerekir. Gelir Gider Tablosu, şirketinizin şu anki halini görebilmenizi sağladığı gibi geleceğe dönük planlarınızı oluşturmanızda size yardımcı olacaktır. Öncelikle gelir tablosunun tam olarak ne olduğunu anlamamız için biraz bilgilendirme yapalım. Daha sonra ise gelir gider tablosu oluşturmanın püf noktalarına anlatmayla devam edelim.

Gelir Gider Tablosu Nedir?

Gelir gider tablosunun en basit şekilde tarifini yapacak olursak; belirli bir zaman aralığında şirketinizin yaptığı kazançları ve giderleri tamamını kayıt altına alınması ve sonuç olarak o dönemde kâr mı zarar mı edildiğinin belirlenmesi şeklindedir. Bu tablo sayesinde o zaman aralığı içerisinde şirketin başarı durumu da gösterilmiş olur. İki tip gelir tablosu mevcuttur. “Hesap Tipi Gelir Tablosu” bir tarafa gelirlerin, diğer tarafa da giderlerin yazılarak hazırlandığı tabloya denir. Diğer tablomuz ise “Rapor Tipi Gelir Tablosu” olarak adlandırılır. Bu tabloda ise her kalem gruplar halinde satır satır işlenerek yapılır.

Gelir-Gider Tablosu Nasıl Hazırlanmalı?

Gelir Gider Tablosu hazırlarken dikkate alınması gereken yerler vardır. En başta mali tablolar ilkelerine uyulması gerektiğini gözden kaçırmamak gerekir.  Bu tablolar sayesinde ana gelirler hariç beklenmedik kazançları da düzenli bir şekilde takibi yapılabilir. Başka işletmelerle karşılaştırma yapılması gerektiğinde de yine bu tablolardan faydalanmak mümkündür ve böylelikle bu tabloların düzenliliği ve ilkelere uyumu daha da önem kazanacaktır. Her türlü gelir ve gider  hesapları ile  beklenmedik ya da hesaplanan zararlar ayrı gruplar halinde hazırlanmalıdır. Ancak  sadece belirli bir tutarı olmayan işlemler tabloya işlenmez.

Gelir ve giderlerinizi excel ya da not kağıdında tutmak yerine web tabanlı ön muhasebe programları kullanabilir ve istediğiniz zaman güvenli bir şekilde her yerden ulaşabilirsiniz.

Gelir-Gider Tablosu İçin Püf Noktalar

Kesin gibi görünseler de henüz gerçekleşmemiş satışlar ya da elde edilecek kârlar için işlemler tamamlanmadan önce gelir gider tablosuna işlenmemelidir. Bir dönem içindeki satış ve karlar için yapmanız gereken şey öncelikle harcamalar ve zararlar tabloda birlikte hazırlanmalıdır ki rahatlıkla karşılaştırma yapabilirsiniz. Sahip olduğunuz bazı malların ise sizi ileride başka harcamalar yapmaya itebilir bunları da göz önüne alarak hesaplama yapıp onlar için de uygun aralıkları bakmanızda fayda vardır. 

Harcamalar için ayırdığınız miktarları dengeli bir şekilde ayırma yapmalısınız. Çünkü bazen hiç tahmin etmediğiniz harcamalar yapmak durumunda kalabilirsiniz. Örnek verecek olursak bir arıza olabilir ve olağanüstü harcama gerekebilir bu gibi durumlar yine tabloya işlenmeli fakat normal işlemlerden ayrı olarak göstermemiz gerekmektedir. Borçlanmalar ya da geri ödemeler yaparak farklı dönemlerin kârları diğer dönemlere aktarma yapılmamalıdır. Unutmayın ki her dönemin kazancını yalın bir şekilde görmenizi sağlayan  gelir gider tablosunun temel işlevini oluşturur.

Gelir Tablosunun Bölümleri

Brüt satışlar: Brüt satışlarda miktar üzerinden kesinti yapılmaz ve ait olduğu dönemdeki satımların toplam tutarı gelir tablosuna kaydedilir.  Yurt içi, yurt dışı ve diğer bütün satışlar başlıkları da bu bölümde kayıt yapılır.

Satış indirimleri: Satışlar üzerinden yapılan indirimler, iskontolar ve satış iadeleri bu bölümde yer alır.

Net satışlar: Brüt tutar üzerinden yapılan indirimler çıkarıldığında elde edilen tutar net satış tutarını oluşturur. Bu indirimler çıkarıldıktan sonra geriye kalan tutar bu bölüme kaydedilir.

Maliyetler: Bir ürün veya hizmet satılacak hale getirilmeden önce harcanan tutar için ayrılan bölümdür.

Faaliyet giderleri: Belirli dönemde yapılan araştırma-geliştirme giderleri, pazarlama giderleri ve genel yönetim harcamaları gibi giderleri içeren bölümdür.

Faaliyet kârı veya zararı: Gelir tablosunun ilk özet satırı olarak kabul edilen bu bölüm, işletmenin faaliyetlerinden elde edilen kâr veya zararın kaydedildiği bölüm olarak kabul edilir.

Diğer faaliyetlerden olağan gelirler: Şirketin ana gelir faaliyetleri dışında elde edilen gelirlerin olduğu bölümdür. Buna örnek verecek olursak, işletmenin bankadaki mevduat hesabının faiz kazancı böyle bir gelir türüdür.

Diğer faaliyetlerden olağan giderler: Şirketin ana gider faaliyet alanı dışında oluşan giderlerin yer aldığı bölüme denir.

Finansman giderleri: işletmenin ana gelir kaynakları dışında yabancı kaynaklardan gelir elde etmek için yapılan masrafları kapsayan giderlerdir.

Olağan kâr veya zarar: Bu bölümde de gelir tablosunda yer alan ikinci özet bölümü olarak kabul edilir. Ana faaliyetler dışında oluşan faaliyetler sonucunda elde edilen kar ve zarar bu bölüm altında değerlendirilir. Faaliyet karı / zararı +diğer faaliyetlerden olağan gelir – diğer faaliyetlerden olağan giderler – finansman gideri (olağan kar veya zarar formülü) olarak hesaplanır.

Olağan dışı gelirler: Tüm bu gelirlerin dışında kalan bir bölüm var birde ve burada da sürekliliği olmayan ya da olması beklenmeyen gelirler burada değerlendirilir.

Dönem kârı veya zararı: Tablonun üçüncü özet bölümü ise dönem kârı ve zararını oluşturur. Buraya bakıldığında işletmenin başarısı anlaşılıyor. Bu bölümün (+) olması bize şirketin karda olduğunu olduğunu gösteriyor. Olağan kar / zarar + olağan dışı gelirler – olağan dışı giderler = dönem karı / zararı bizim formülümüzdür. Böylelikle dönem kar ve zarar hesabı yapılarak hesaplanıyor.

Vergi:  Gelir tablosunun dönem kârı üzerinden hesaplama yapılır. İşletmenin çeşidine göre de Gelir Vergisi ya da Kurumlar Vergisi olarak adlandırılır.

Dönem kârı veya zararı: Dönem karı üzerinden yapılan vergi kesintisinden sonra hesaplanan ve tablonun özet bölümü olan bu kısımda dönem kar veya zararı; dönem karı – vergi şeklinde hesaplama yapılır. Eğer kar yoksa dönem net zararı oluşur ve zarar eden işletmeler ise gelir vergisi ödemez. Burada da işletmenin gelir gider takibi yapmanın ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlamış olduk. 

Giderlerinizi mutlaka kayıt altına alın

Gelir ve giderlerimizin takibini yaparak dönemsel kazançlarınızı kontrol edebilir ve olası hataların önüne geçebilirsiniz. Böylece harcamalarınızı daha planlı yapabilir ve giderlerinizi en aza indirmeyi sağlayabilirsiniz. Şirketinizin kazanç sağlaması ve büyümesi için bu takibi daima düzenli bir şekilde yapmanız çok önemlidir. Ayrıca bu çalışma sayesinde hangi müşterinin ya da iş kolunun bize maksimum kazanç sağladığını rahatlıkla görülebilir ve değerlendirme yapabilirsiniz. Tahsilatlarının geçip gecikmediğini, ödemelerinizin hangi tarihlerde   yapılıp yapılacağını planlanını yapıp, gelecekte karşınıza çıkabilecek sıkıntıların önüne geçebilirsiniz.